
20. yüzyılın önemli bestecilerindendir. Özellikle orkestrasyon konusunda çok başarılı olan Ravel’in en tanınmış eseri Bolero 'dur. Bolero kadar ünlü bir diğer çalışması, 1922’de Rus besteci Modest Musorgski’nin eseri Bir Sergiden Resimler adlı piyano eserinin orkestrasyonudur.
Ravel, Fransa’nın Bask bölgesinde, İspanya sınırında bir küçük köy olan Ciboure’da 7 Mart 1875 de dünyaya geldi. Annesi Bask, babası ise İsviçreli bir sanayiciydi.Müzik yeteneğini babasından aldığı bilinmektedir. Aynı zamanda Ravel in detayların önemi ve detaycı bir tarzı da babasından ona mirastır.
Kuşkusuz sadece Avrupa müziği değil doğuya ait tınılar da ilgisini çektiğinden doğu ya ait özellikleri de eserlerinde kullanmaktan çekinmeyen sanatçıların başında gelir. En fazla İspanyol müziğinden etkilenmiştir. Bu sebeple , İspanyol Rapsodisini 1908 yılında,ve onun en fazla tanınan eseri Baloro yu 1928 yılında bestelemiştir.
Bolero bugün belki de Klasik Müzikte en fazla sevilen eserlerden bir tanesidir. Ancak bestelendiği yıl, ilk gösterimde dinleyiciler arasında ki bir kadın, bir süre sonra sürekli tekrarlanan ritim ve melodilerden sıkılmış olarak; Gerçekten de alışılmış Klasik müzik özelliklerinin tamamiyle dışında bir çalgıyla başlayan ve gittikçe diğer çalgıların katılmasıyla son bulan bu eser ilk yıllarda pek anlaşılamamıştır.
1910-1920 yılları Paris te bulunan Rus bestecilerle tanışması ve onların eserlerini dinlemiş olması onu bir süre neo-klasik eserler vermeye yöneltmiştir.
Ancak I. Dünya Savaşı nedeniyle sağlık koşulları savaşa gitmesini engellediğinden ambulans şöförü olarak savaşa bir şekilde destek veren Ravel, ABD ye gittiğinde büyük bir ilgi gördü. Amerika da jazz müzisyenlerle tanışması onun müziğinde jazz etkilerinin de girmesine neden olacaktı.
İlginç bir kişiliktir Ravel. Örneğin 1921’ de Fransız hükümetinin Légion d'Honneur ödülünü reddetti, 1931’ de Oxford Üniversitesi’nin verdiği onursal doktorayı ise kabul etti.
Eserlerini incelediğimiz zaman eserlerinde kesinlikle tamamiyle bir yere koyamayacağımız özellikler vardır.Onun eserlerinde form, renk, tınlayış ve ruh bakımından kendi sanat dilini yarattırken Fransız müziğiyle tüm dünyayı kucaklayan bir yapı vardır.
Güney Fransa’nın espri dolu evladı Ravel, bütün Fransız müzisyenlerinin gittiği yolu takip etti. Tahsilini meşhur Paris Konservatuarında yaptı. O zamanki gençliğin hocası olan Gabriel Fauré, ona besteciliğin sırlarını öğretti. Bu bilgilerle techiz olduktan sonra Eric Satie’nin tesiri altında kalan Ravel ortaya çıktı ve yeni yollar aramaya başladı. Ravel’e ananevi Roma Mükafatını tanımakla görevli yüksek jüri heyeti onun sanatkarlığından şüphe ediyordu. Fakat Ravel, kendini göstermeye mevaffak oldu.
İçe dönük bir karaktere sahipti. 1927’ de bazı nörolojik problemler yaşamaya başladı.afazi (söz yitimi) problemi ona zor anlar yaşattı. Zamanla bunama belirtileri ortaya çıktı ve 1932’ de geçirdiği trafik kazasında durumu ağırlaştı. Bu rahatsızlıklar nedeniyle eser veremez oldu. 1937’de ise geçirdiği başarısız beyin ameliyatı sonucu hayatını kaybetti.