Mücrim, (Arapça مُجْرِم).
Suçlu.
İng. Guilty, Alm. missetäter, Frn. Coupable.
Cürüm (suç) kökünden türetilmiş bir kelimedir.
Cürüm ve kabahat işlemiş olan, suçlu.
Suç işlemiş, suçu olan (kimse), kabahatli, mücrim,
Törelere, yasalara, ahlak kurallarına aykırı davranışta bulunmuş kişi,
Güfte-Beste Kemanî Sarkis Efendi
Seslendiren Şevval Sam;
kimseye etmem şikâyet, ağlarım ben hâlime /
titrerim mücrim gibi, baktıkça istikbâlime /
perde-i vuslat çekilmiş, korkarım ikbâlime /
Suçlu.
İng. Guilty, Alm. missetäter, Frn. Coupable.
Cürüm (suç) kökünden türetilmiş bir kelimedir.
Cürüm ve kabahat işlemiş olan, suçlu.
Suç işlemiş, suçu olan (kimse), kabahatli, mücrim,
Törelere, yasalara, ahlak kurallarına aykırı davranışta bulunmuş kişi,
Suçlu, günahkâr, günah işleyen, haddi aşan kimse.
Suç işlemiş, suçu olan (kimse).
Suç işlemiş, suçu olan (kimse).
Cinayet işleyen, suç işleyen,
Günahkar, suçlu, cinayetkar, cani, kafir, dinsiz.
Kabahatli.
Sanık.
Elde edilen kanıtlara göre, ceza türesi yönünden, hakkında kovuşturma yapılması gereken kişi, Suçlu, Mücrim.Sanık.
Güfte-Beste Kemanî Sarkis Efendi
Seslendiren Şevval Sam;
kimseye etmem şikâyet, ağlarım ben hâlime /
titrerim mücrim gibi, baktıkça istikbâlime /
perde-i vuslat çekilmiş, korkarım ikbâlime /