İsm,
Farsça, Günah, (ﮔﻨﺎﻩ)
Arapça, cunaḥ.
Beze (بزه ) günah,suç.
Günah, Güneh,
Kabahat.
Dini suç.
Allah’ın emirlerine aykırı olan davranış, masiyet.
Dince suç olduğu açıklanmamış olsa da insanlara zarar verdiği, vicdanları incittiği, doğrudan uzaklaştığı için suç sayılabilecek iş ve davranış, suç, yazık.
Günah, suç.
Cezayı gerektiren amel.
Dine aykırı iş.
Arapça, Settar, ( ستار ). Günahları örten Tanrı.
Arapça seyyie, ( سيئه ) Günah. Kötülük.
Vebal, Arapça, ( وبال ) Günah.
Zenb (Arapça ذنب ) suç, günah.
Allah'ın emirlerine uymayan hareket.
Her bir günah içinde küfre gidecek bir yol vardır. O günah tövbe, istiğfar ile hemen imha edilmelidir.
Farsça, Günah, (ﮔﻨﺎﻩ)
Arapça, cunaḥ.
Beze (بزه ) günah,suç.
Günah, Güneh,
Kabahat.
Dini suç.
Allah’ın emirlerine aykırı olan davranış, masiyet.
Dince suç olduğu açıklanmamış olsa da insanlara zarar verdiği, vicdanları incittiği, doğrudan uzaklaştığı için suç sayılabilecek iş ve davranış, suç, yazık.
Günah, suç.
Cezayı gerektiren amel.
Dine aykırı iş.
Arapça, Settar, ( ستار ). Günahları örten Tanrı.
Arapça seyyie, ( سيئه ) Günah. Kötülük.
Vebal, Arapça, ( وبال ) Günah.
Zenb (Arapça ذنب ) suç, günah.
Allah'ın emirlerine uymayan hareket.
Her bir günah içinde küfre gidecek bir yol vardır. O günah tövbe, istiğfar ile hemen imha edilmelidir.