RayHaber

OtonomHaber

RaillyNews

BlauBahn

TeleferikHaber

Merhaba İzmir

KamuHaber


Roma' da Rönesans dönemi mimarlığının önemli örneklerinden biri olan ünlü saray ...

Farnese,
Farnese Sarayı,
 
Roma'da, Tevere ırmağının sol yakasında, Rönesans'ın en ünlü yapıtlarından biri. 
 
Yapımına, 1514'e doğru geleceğin Paulus lll' ü kardinal Alessandro Farnese için Genç Sangallo tarafından başlanan saray, Mıchelangelo (sarayın taçkapı ve ana cephe saçağı, büyük avlunun ve ikinci avlunun üçüncü sıra kemerleri) ve Della Porta (sarayın arka avlusu) tarafından tamamlandı. İç kısmında, 1600' de Annibale Carracci' nin aşk her şeyi alt eder (Amor omnia vincit) temasının resmedildiği son derece güzel bir galeri vardır.  Roma’ daki Farnese Sarayı pencerelerinin süslemelerine büyük önem verilmiştir. Ortadaki pence­re, Farnese ailesinin arması oyulu bir kalkan ile belirtilmiş, sonradan papalık arması ile çevrelenmiştir. Farnese sarayı 1874'ten bu yana Qui-rinale yakınında Fransa büyükelçiliği binasi olarak kullanılmaktadır; Roma'daki Fransız okulu da 1875'te oraya yerleşti.
 
Caprarola'da, Viterbo yakınında, 1559-1573 arasında il Vignola tarafından, kardinal Alessandro Farnese (1520-1589) için yapılan saray. Yükselen bir sahneleme anlayışıyla tasarlanmıştır; yuvarlak iç avlusuyla beşgen biçimindedir. Salonları Federico Zuccari'nin ve öteki manierişmocuların freskleriyle süslü olan saray İtalya cumhurbaşkanının yazlık konutudur. 
 
Farnese Sarayı’nın mimari, Antonio da Sangallo' dır.
 
 
Antonio Sangallo (1485-1546) ,
Uzun yıllar Bramante’nin asistanı olarak Roma’da çalışan sanatçının, Roma’daki Farnese Sarayı, Rönesans’ın son, Barok ‘un ilk eseri olarak gösterilmektedir. Bu büyük saray, dikdörtgen planlıdır. Cephede anıtsal büyüklükte bir taç kapı vardır. Buradan, etrafı sütunlarla çevrili, üstü tonozlu geniş bir geçitten esas binaya girilir. Binanın cephesi ve taç kapı rustika türün en başarılı örneğidir.

Kolonlu geçit, geniş sütunlarla çevrili üstü açık, kare şeklinde geniş bir avluya açılmaktadır. Batı avluda, erken Barok stilinin getirdiği yeni anlayış görülmektedir. 15. Yüzyıl Rönesans’ının avlu duvarlarını taşıyan ışıklı yuvarlak sütunlarının yerini, burada dikdörtgen pilpayeler (sütun demetleri) üzerine oturmuş Roma tipi sütunlar almıştır. Sütunları kemerler birleştirmektedir. Sütunlar ve kemerler zengin gölgeler meydana getirmiştir.
 
© Yayınlanan haber ve fotoğrafların tüm hakları SUCUDO Ltd firmasına aittir. © Sitede yayınlanan yazıların hiçbiri telif hak sahibinin izini alınmadan yayınlanamaz. Designed & SEO by Levent Özen | Copyright © Bulmaca Cevap | 2011-2024